‘Derin ABD’ yazdı… CIA memnun… İran’da hedef ne

Jack Detsch, imzalı yazıda ‘Reisi’nin ölümü, İran siyasetinde ülkenin sert bir çizgiye doğru ilerlediği ve Orta Doğu’yu bölgesel savaşın eşiğine getirme tehdidinde bulunduğu kısa ama dönüştürücü bir dönemi sona erdirdi ‘ diye yazdı. Yaklaşık üç yıldır iktidarda olan Reisi, İran’ın iç ve sosyal politikalarını daha muhafazakâr bir yöne kaydırdı ve selefi Hasan Ruhani’nin 2017 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yenilgiye uğramasının ardından ülkeyi bölgede ABD’ye karşı açık bir düşman rolüne itti. – Başlangıçta İran’ın nükleer programı konusunda Batı ile yumuşama arayışında olan Ruhani, daha sonra vekaleten saldırılarını arttırdı.

HAMANEY’İN VARİSİYDİ

Yazar; ‘Ayetullah Ali Hamaney’e yakınlığıyla bilinen ve birçok yetkili ve uzman tarafından yaşlanan dini liderin yerine geçmesi muhtemel bir aday olarak görülen bir İslam hukukçusu olan Reisi’nin görev süresi boyunca, İran uranyum zenginleştirmeyi hızlandırdı ve ABD’nin 2018’de, göreve gelmesinden üç yıl önce anlaşmadan ayrılmasının ardından. Kapsamlı Ortak Eylem Planı müzakerelerini yavaşlattı’ diyor.

RUSYA’ NIN SAVAŞINI DESTEKLEDİ

ABD’li gazeteci ‘Reisi’nin İran’ı ayrıca Rusya’yı Ukrayna’ya karşı savaşında büyük miktarda intihar uçağı ve Şahed topu ihracatıyla destekledi; Hamas’ın Ekim 2023’te İsrail’e sınır ötesi saldırısının ardından bölgesel vekil milislerin ABD ve İsrail’e yönelik saldırılarını arttırdı; ve ölümünden sadece bir ay önce İsrail’e karşı büyük bir drone ve füze saldırısı başlattı’ bir yorum hatırlatma yapıyor.

ABD MUHAFAZAKAR LOBİSİ NE DÜŞÜNÜYOR

‘Uzmanlar, Reisi’nin yerine kim gelirse gelsin, İran’ın siyasi ve dini liderliğinin üst kademeleri arasında sağlamlaşmış olan izlediği stratejinin değişmesinin pek olası olmadığını söylüyor’ diye yazan Jack Detsch, Foundation For Defense of Democracies (FDD) adlı CIA bağlantılı kuruluşun İran konusunda uzmanlaşmış kıdemli araştırmacı Behnam Ben Taleblu’nun görüşlerine yer veriyor. “Reisi ile ya da Reisi olmadan, rejim 7 Ekim’den sonra Orta Doğu’nun sarsılma şeklinden oldukça memnun” dedi. “Binlerce kişiyi vurarak öldürme stratejisini sürdürebildi, doğrudan ABD ve İsrail’i vekaleten vurdu ve hatta Nisan ayında gördüğünüz darbe üstüne darbe ile birkaç kez doğrudan vurdu ve hala raundu kazanmış gibi görünüyor.

BİR REİSİ PORTRESİ; 5 BİN MUHALİF ÖLDÜRÜLDÜ

‘Hamaney ve müttefikleri 2021’deki son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Reisi’nin zaferini garantilemek ve böylece potansiyel rakiplerini diskalifiye etmek için büyük çaba sarf etti’ diyen yazı. ‘Reisi cumhurbaşkanı olmadan önce, 1988’de yaklaşık 5.000 muhalifin idam edilmesinden sorumlu olan İran Adli Kovuşturma Komitesi’nin bir üyesiydi’ hatırlatması yapılıyor. Reisi’nin İran’daki ‘anti demokratik uygulamalar ve gelişen olaylarda imzası olan bir isim olduğu öne sürülüyor; ‘Birleşmiş Milletler tarafından insanlığa karşı suç işlemekle suçlanmış ve ABD Hazine Bakanlığı tarafından yaptırım uygulanmıştı. Ve bu otoriter yaklaşım, Eylül 2022’de 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin toplum içinde başörtüsünü düzgün bir şekilde takmadığı iddiasıyla İran ahlak polisi tarafından gözaltında tutulurken öldürülmesiyle devam etti ve ülke çapında protestoları tetikledi’

YÖNETİCİ SINIFTA ÇALKANTI YAŞANACAK

Yazıda geleceği dair şu öngörü yer alıyor; ‘Erken seçimlerin ve gelecek yıl yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ötesinde, İran yönetici sınıfının tepesinde çalkantılar yaşanabilir. Devlet başkanının oğlu Mojtaba Khamenei dışında 85 yaşındaki Hameney’in olası haleflerinin kısa bir çizgisi varken, Reisi’nin ölümü ülkenin siyasi geleceğini yeni bir kargaşaya sürükleyebilir (…)’ İran silahlı kuvvetlerinin en büyük kolu olan ve ülke ekonomisinin büyük bölümünü kontrol eden Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) da nüfuzunu güçlendirmek için bu çalkantıdan faydalanabilir’.

ABD DENİZ KUVVETLERİNE BAĞLI OKUL ÖĞRETİM ÜYESİNİ YORUMU; İRAN’ DA KEMERLER BAĞLANSIN

Foreign Policy Ulusal Güvenlik Muhabiri de olan gazetecinin başvurduğu isimlerinden biri ‘Amerikan Resmi Politikası’na yön veren okullardan birinde öğretim üyesi olması dikkat çekiyor. Naval Postgraduate School, lisans ve doktora çalışması yapılan ve ABD Deniz Kuvvetleri’ne bağlı bir akademi. İran uzmanı Naval Postgraduate School’da doçent ve uzun süredir İran uzmanı olan Afshon Ostovar, Cumhurbaşkanı Reisi’nin ölümü doğrulanmadan önce X’te yayınlanan bir makalesinde “Bugünkü kaza ve Cumhurbaşkanı Reisi ile (dışişleri bakanının) muhtemel ölümü İran siyasetini sarsacak. Sebep ne olursa olsun, rejim içinde suç işlendiğine dair algılar yaygınlaşacaktır. Hırslı unsurlar avantaj elde etmek için bastırabilir ve bu da rejimin diğer kesimlerinden ikna edici tepkiler gelmesine yol açabilir. Emniyet kemerinizi bağlayın.” diye yazmış.

PROTESTO HAREKETLERİ CANLANABİLİR

‘Uzmanlar erken seçimlerde ya da 2025’teki İran cumhurbaşkanlığı seçimlerinde liberal bir figürün ortaya çıkma ihtimalinin düşük olduğuna inanırken, Reisi’nin ölümü yüzeyin altında varlığını sürdüren protesto hareketlerinin yeniden canlanması için küçük bir açık kapı bırakabilir’ diye yazmış Jack Detsch. Bu görüşü yaslandırdığı ‘ uzman görüş’ ise, Detsch Foundation For Defense of Democracies (FDD) ‘ in ‘ kıdemli araştırmacısı’ Ben Taleblu; “Bu hareketler ölmedi” diyor. “Düşük seviyede, periferide faaliyet gösteriyorlar – genellikle grevler, sendikalar, bu tür şeyler. Bu, ülke çapında bir patlamaya yol açabilir ve bundan başka bir şey de olmayabilir. Ancak İran protesto hareketinin tarihi her zaman bir hikayedir. Bir “eğer” değil, “ne zaman” sorusudur.” ABD’nin gelecekte İran’dan beklentileri üstü kapalı bir şekilde ifadesi bu yazıda yer almış oluyor.

Kaynak: Al Majalla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir